Polen Yağmuru/Samsun
Çiçekli bitkiler üremek için tozlaşma yapmak durumdadırlar. Tozlaşmadaki
gaye erkek üreme hücreleri olan polenlerin rüzgâr, canlılar vasıtası ile dişi
üreme hücresine ulaşarak onu döllemektir. Kozalaklı bitkiler olan çamgiller
familyası (Pinaceae) da aynı şekilde üreme gerçekleştirir. Çam ağaçlarında
dişi üreme hücreleri olan küçük kozalaklar, özellikle Mart-Haziran aylarında
çam yapraklarının diplerinde küçük kapsüller içinde korunan erkek toz hücreleri
tarafından döllenir.
Şekil 1. Dişi üreme hücresi olan çam kozalağı. Ağaç üzerindeki erkek polen hücresi, kozalakların az açılan pullarından içeri girerek tohum oluşumunu sağlar. Kaynak: Url-1. |
Şekil 2. Erkek üreme hücreleri olan tozların bulunduğu kapsüller. Tozlaşma bittikten sonra kapsüllerden yaprak çıkmaktadır. |
Rüzgâr ile döllenme yaptıklarından çok fazla polen üretimi
yaparlar. Özellikle Pinus cinsi çam ağaçları diğer kozalaklı türlere
göre daha yoğun polen üretir. İlkbahar sonu ile yaz başlangıcında artan polen
yoğunluğu çok kolay ayırt edilir. Samsun ilinde yapılan polen takvimi
araştırmasında mayıs ve haziran ayında havada yoğun polen konsantrasyonu olduğu
tespit edilmiştir (Bıçakçı vd. 2011). Aynı çalışmada Türkiye’de 59 farklı bölgede atmosferdeki
polen miktarının aylara göre değişimi aktarılarak bunun sağlıktaki alerjik
etkileri açıklanmıştır. Bu yazı Samsun ilinde havadaki yoğun polen
konsantrasyonundan dolayı gerçekleşen Polen Yağmuru vakasının değerlendirmesini
yapmayı amaçlamaktadır.
Samsun ili Karadeniz iklim bölgesinde yer alır. Yılın hemen
tüm ayı nemli iklim şartlarının egemen olduğu vilayette kışın yapraklarını
döken nemli ormanlar yayılış alanı bulmuştur. Bu ormanlarda yaygın türler, Saçlı
meşe, Mazı meşesi, Mantar Meşesi, Doğu Karadeniz Gürgeni, Akçaağaç, Kayın ve
Kızılağaçtır. Ayrıca kayalık alanlarda geniş birlikler kuran Akçakesme çalısı
diğer yaygın tür olarak bahsedilebilinir. İlde dağlık sahalar ve Vezirköprü
gibi çöküntü alanların dağ yamaçlarında çam türleri yaygınlık kazanır. Buralar
da Karaçam, Kızılçam ve Sarıçam türleri görülmeye başlanır. Doğal yayılış
dışında insan dikimi ile oluşturulan yapay ormanlar da vardır. Bu ormanlarda
ise ekseriyetle çam türleri tercih edilmiştir.
Şekil 3. Çam poleninin mikroskop altında görünümü. İçindeki hava keseleri sayesinde uzak mesafelere taşınabilmektedir. |
Samsun şehri ile Atakum şehri yakınlarında çam poleni
üretecek doğal çam ormanları bulunmamaktadır. Zira çevredeki bitki örtüsü,
nemli ormanlardan müteşekkil, ağırlıklı tür olarak meşe ormanları yer alır. Bu ormanlık
alanlar, yerleşme-tarım-mera amaçlı kullanılan arazilerden hemen sonra görülürler.
Doğal olarak çam ormanları şehir çevresinde yoksa, polen yağmuruna sebebiyet
veren çam polenleri nereden gelmektedir?
Şekil 4. OMÜ kampüsünde doğal ve yapay ormanların görünümü. |
OMÜ Kurupelit merkez kampüsü ile Çakırlar Yalı Mahallesinin
güneyindeki Düztarla tepesi üzerinde insanlar tarafından dikilen çam ormanları
yer alır. OMÜ kampüsünü detaylı anlatırsak, 1960’larda kampüsün olduğu alan
genişçe açılmış tarım arazilerinden ve hayvan otlatılan meralardan oluşan bir
kullanıma sahipti. Üniversitenin 1975’te buraya kurulma kararı alındıktan sonra,
tarım ve mera amaçlı kullanılan alanlar yeşil çayır örtüsü şeklinde kaldı. 1980’lerden
sonra ise bu çayırlık alanlar ağaçlandırıldı.
Şekil 5. OMÜ kampüsü çevresindeki yapay çam ormanlarının görünümü. Çam ağaçları koyu yeşille ayırt edilmektedir. |
Ağaç türü seçiminde ise doğal yayılış gösteren türler yerine
Pinus cinsi çam türleri dikilmiştir. Dikilen türler arasında yoğun olarak Pinus
Pinaster (Sahil Çamı), Pinus Slyvestris (Sarıçam), Pinus Brutia(Kızılçam),
Pinus Nigra (Karaçam) türleri yer alır. Bunlar dışında servi, sedir gibi
diğer cins çam türleri de dikilmiştir. Aynı durum Düztarla tepesi için de
geçerlidir. Yaklaşık 40 yaşında olan bu ormanlardaki ağaçlar yetişkin grubundadır
ve kozalak üretimi yapabilmektedirler. OMÜ kampüsünde yaklaşık 700 bin metrekare,
Düztarla tepesi civarında ise 300 bin metrakare Çam ormanı bulunmaktadır.
Şekil 6. Düztarla tepesi çevresinde yapay çam ormanlarının görünümü. |
Bu ormanlardan özellikle de OMÜ kampüsü çevresinden atmosfere
yoğun polen girdisi yapılmaktadır. Bu yoğun polen girdisi kampüs çevresinde
bariz görülen polen yağmuruna sebep olurken, Atakum şehrinde dahi az yoğunlukta
polen yağışları görülmektedir. Yalnız Atakum şehrinde Karayolu boyunca ve
parklardaki çam ağaçları da bu polen yağışlarına ayrıca toz girdisi yapmaktadır. Polen yağışları yerde sarı lekeler oluşturmakta, insani eserlerde
kirlilik görüntüsü izlenimi vermektedir.
Foto 1. Polen yağmuru sonrasında yerde oluşan sarı lekeler. Bu duruma halk arasında "Kükürt Yağışı" da denir. |
Elde veri olmamasına karşın, bu polenler duyarlı kişilerde
birtakım göz alerjisi reaksiyonlarına sebebiyet vermekte, hava kalitesini koku
ve partikül madde yönünden düşürmektedir. Görüleceği üzere insanların peyzaj üzerinde
yaptıkları değişiklikler olumsuz sonuçlar ortaya koyabilmektedir. Mekân mühendisi
olan coğrafyacılar da bir arazide yaratılacak değişikliklerin sonuçlarını
en iyi kestirebilecek niteliktedir. Bu sebeple bir yerde yapay orman kuracaksak
doğal bitki türlerinden ödün vermemeye çalışalım.
Not: İntihal suçtur.
Kaynakça
Adem BIÇAKÇI, Aycan TOSUNOĞLU,
Mustafa Kemal ALTUNOĞLU, Ahmet AKKAYA, Hulusi MALYER, Nihat SAPAN (2011). Allerjenik
Pinus (çam ağacı) polenlerinin Türkiye’deki dağılımları, Asthma Allergy Immunol
2011;9:92-100.
Url 2. https://www.fenokulu.net/yeni/Fen-Konulari/Konu/Cicekli-Bitkilerde-Tozlasma-ve-Dollenme_0_30.html
Google Earth Pro, HGM Küre, Coğrafi Gözlem
Yorumlar
Yorum Gönder