Trabzon Kıyıları: Söğütlü Geçişi Hakkında



 
TRABZON KIYILARI: SÖĞÜTLÜ GEÇİŞİ HAKKINDA



Trabzon Doğu Karadeniz bölümünde gerek nüfus gerek ekonomik olarak en gelişmiş vilayettir. Tüm Karadeniz kıyılarında olduğu üzere Trabzon’da da kıyı kesimi oldukça dardır. Kıyıdaki yerleşmelerden, Beşikdüzü, Vakfıkebir, Akçaabat, Ortahisar, Yomra ve Araklı’da kıyı kesimi biraz daha geniştir. Yomra’nın batısı, Söğütlü ve Araklı yerleşmelerinin bir bölümü küçük delta ovaları üzerine kurulmuştur. Sayılan merkezler dışında il genelindeki kıyılar yüksek kıyı tipine sahiptir. Kıyı boyunca Doğu Karadeniz fayı olarak isimlendirilen (Softa, 2018) normal fayın varlığı kıyının denize bakan kısımlarını yüksek eğimli bir hale sokmuştur. Bunun arazide en bariz göze çarpan lokasyonları Yoroz burnu ile Akyazı Falezidir.

Trabzon ilinin kıyı uzunluğu yaklaşık 112 km’dir. Bu kıyılar, Karadeniz sahil yolunun yapımından dolayı doğal olma özelliklerini kaybetmişlerdir. İlde doğal kalabilmiş kıyılar, Öz mersin, Akçakale burnu Araklı burnu kıyılarında görülür. Zira bu yereylerde sahil yolu denizel taraçanın üstünden yapıldığı için kıyılar tahribe uğramamıştır. Tabi ilin tüm kıyılarında doğal kalmış küçük mıntıkalar olsa da maalesef büyük boyutta değillerdir. 

Foto 1. Mersin Çamburnu mevkiinde doğal kalmış kıyı. Fotoğrafta dalga çentiği ve abrazyon platformu görülmektedir.


Foto 2. Darıca mevkiinde doğal kalmış bir deniz mağarası. Yatay çatlaklı ışınsal yastık lavlar içinde gelişmiştir.

İlde kumsal alanlar oldukça sınırlıdır. Zaten doğal kıyısı falezli olan Trabzon’da Karadeniz sahil yolunun yapımı ile birlikte, az olan kumsal alanları da kaybetmiştir. Şimdi az sayıda olan kumsallar, sahil yolu yapımından sonra kıyıda inşa edilen mahmuzların gövdelerindedir. Yomra-Yalıncak, Mersin yolu üzerinde olan kumsallar ise özel işletme veya otellere ait olduğundan her vatandaşın girmesi mümkün olmamaktadır. İldeki en geniş kumsallar Akçaabat/Söğütlü kıyıları boyunca uzanmaktadır. Bu yazıda Akçaabat Söğütlü-Yıldızlı geçişinde yaşanan trafik sorununa çözüm olarak önerilen Söğütlü deniz dolgu projesinin değerlendirmesi yapılacaktır.

 Akçaabat, Trabzon ilinin ortası sayılabilecek konumda, merkez ilçe dışında en fazla nüfusun yaşadığı sahil şehridir. 1927 yılında 41,366 olan nüfus, 2018 yılı sayımında 123, 552 ‘ye yükselmiştir. Nüfustaki bariz artış, 1955 yılından sonra ortaya çıkmış, ilçe merkezinde hizmet sektörü kaynaklı iş imkânlarının olması o tarihlerde köy nüfusunu kıyıya çekmiştir. Kıyıda yerleşmenin artması, 1970’lerde Akçaabat-Trabzon karayolu olarak kullanılan günümüzde şehir içinde kalmış Atatürk Bulvarı’nın ulaşım ihtiyacını karşılayamaz duruma gelmişti. 90’lı yıllarda sahil yolu yapımı gündeme gelmiş ve aynı dönemde sahil yolu bitirilmiştir.

Foto 3. 1980'li yıllarda Akçaabat sahil yolu. Bu yol günümüzde Atatürk Bulvarı adı ile kullanılmaktadır. (Kaynak: Mehdozo isimli Twitter kullanıcısı) 



Foto 4. Akçaabat sahilinin günümüzdeki görünümü. Eski sahil yolu ile yapılan dolgu alanları görülmektedir.

Sahil yolu, Akçaabat şehrine giriş olarak kabul edebileceğimiz Yeni mahalleden deniz dolgusu yapılarak başlandı. Yeni mahalleden sonra Akçaabat şehir merkezi de doldu yapılarak geçildi. Buradaki dolgu sadece yol amaçlı planlanmamış, yaklaşık denize 100 metre kıyı çizgisi ilerletilerek üzerine sahil parkı yapılmıştır. Akçaabat Kireçhane’den sonra Yaylacık falezleri yer alır. Bundan dolayı o tarihlerde karayolu alçak falezin üzerinden geçirilmiştir. Yaylacık falezi geçildikten sonra, Söğütlü mahalle merkezine geçilir. Mahalle merkezi Kalanima deresinin oluşturduğu küçük bir delta ovası üzerinde kurulmuştur. Alçak olan kıyı şeklinden ötürü burada sahil yolu denizden yaklaşık 300 metre güneyden geçirilmiştir. Delta ovasının Yıldızlı falezine doğru daralmasından ötürü, bugün Hilton oteli civarındaki kesimde kıyı çizgisine oldukça yakın kaya duvarlar üzerinden yol devam ettirilmiştir. Yıldızlı falezinden sonra Sera deresi taşkın ovasına geçilir.

Şekil 1. Sahil yolunun Akçaabat geçişi ve trafiğin sıkıştığı mevki.

Akçaabat, Yeni mahalle kıyıları dışında Karadeniz sahil yolu doğal kıyıyı fazla tahrip etmemiştir. Bu avantajdan dolayı Yaylacık-Söğütlü sahili Trabzon’un tek 3 km boyunca uzanan sahili kalabilmiştir. Bu sahil Yaylacık falezinin hemen kuzeyinde başlar. Buradaki kumsalda yaz ve kış mevsiminde kumsalı oluşturan kum boyutunun değiştiği gözlenir. Kışın çakıl ağırlıklı iken yazın kumlu bir hal alır. Kumsalın genişliği yer yer 70 metreyi bulur. Kumsal, hemen batısındaki tahkimatsız dolgu nedeniyle genişlemeye devam etmektedir.

Foto 5. Yaylacık kumsalından bir görünüm. Kumsalın batısındaki tahkimatsız dolgu çalışmasından kumsal hem büyümüş hem de rengi değişmiştir.


Kumsalı takiben doğuya doğru ilerlediğimizde Kalanima deresi ağzı gelir. Dere, taşıdığı materyallerle kıyıdaki kumsalları beslemektedir. Söğütlü deresi ağzı ile Hilton Garden otel arasındaki sahile Karadeniz Sahil Yolu’nun yapılmasından sonra 6 adet mahmuz yapılmıştır. Bu mahmuzlar, Kalanima deresinin getirdiği alüvyonları ve Yaylacık falezi altında devam eden tahkimatsız dolgudan dalgaların kopardığı malzemeleri gövdelerinde tutmuşlardır. Böylece yaklaşık 1.5 km uzunluğundaki kıyı kesimi üzerinde genişliği 100 metreyi bulan kumsallar ortaya çıkmıştır. Trabzon ilinde bu genişlikte bir plaj başka bir ilçe de yoktur. Ancak ne yazık ki karayolları genel müdürlüğünün hazırladığı yeni sahil yolu projesi Trabzon’un tek uzun ve geniş sahilini tehdit eder olmuştur.

Şekil 2. Söğütlü sahilinde kıyı çizgisinin ilerlemesi görülmektedir(Güner, Kadıoğlu,2018). 

 Akçaabat ilçesinde doğu ve batıdaki illerde bağlantıyı sağlayan tek yol Karadeniz sahil yoludur. 2 şeritli ve bir de emniyet şeridi olan bu yol 1995’li yıllarda tamamlanmıştır. Trabzon ilinde ve sahil belediyelerinde nüfusun artması, sahil yolunun Akçaabat geçişinde sıkışıklığa neden olmuştur. Sadece özel taşıt değil ticaretin de artması tır ve diğer bağlantılı hizmet araçlarının yol üzerindeki baskısını arttırmıştır. İlçe de trafiğin en sıkışık olduğu kesim, Yaylacık mahallesinde, Düzköy yolu kavşağıdır. Düzköy Akçaabat’ın güneyinde Trabzon’un başka bir ilçesidir. Alım gücünün artması köy insanlarının da özel araba almasını sağlamış Düzköy den Akçaabat ve Trabzon’a çok sayıda insanın gelmesine yol açmıştır. Bu da trafiği arttırmıştır. Ayrıca hem Düzköy dolmuş hattının hem de Akçaabat’a bağlı büyük köy yollarının Düzköy kavşağını kullanma mecburiyetinde olması trafiğin sıkışıklığına diğer sebeptir. 2011 yılında ise Düzköy kavşağının kuzeyine Akçaabat Haçkalı Baba devlet hastanesinin açılması, trafiğin daha da sıkışık olmasına sebep olmuştur. Karayolları ise bu probleme çözüm olarak tekrar deniz doldurulmak suretiyle yeni Akçaabat geçiş yolu yapmayı planlamışlardır.


Şekil 3. Söğütlü geçişi projesinin basına sızmış görünümü. Proje çizimi incelendiğinde 2002-2017 yılları arasında oluşmuş Trabzon ilinin en değerli kumsalları kaya dolguların altında kalmaktadır(Url-1).
 
Plana göre yukarıda açıkladığım Trabzon’un tek uzun ve geniş sahili olan Söğütlü kumsallarının doldurulmasına karar verilmiştir. Zaten sahil yolunun yapımından sonra yolun kuzeyinde bina sayısı ve ticari işletmeler artmış, kıyı kenar kesimi üzerinde artan özel işletmeler, konutlar kıyının kirlenmesine sebep olmuştu. İç bölge köylerde atıkların dereler vasıtasıyla kıyıya getirilmesi; ardından dalgalar ile kıyı boyunca yayılması kıyı kesimi üzerinde bir başka kirlilik unsurunu ortaya çıkarmıştır. 

Foto 6. Yaylacık kumsalındaki insani kirlilik. Bu kumsalı temizleyip düzenlemeyen Akçaabat belediyesi onu kayaların altına hapsederek kolaya kaçmaktadır.


Ayrıca Akçaabat belediyesinin biyolojik arıtma tesisi olmadığından katı posası alınan lağım suları direk kıyı kesimine boşaltılmaktadır. Söğütlü Trabzon üniversitesi altında ve Yeni mahallede deşarj istasyonları olsa da oldukça yetersiz kalmaktadır. Kireçhane deresi ağzında bulunan belediye temizlik işleri araç parkındaki çöp kamyonlarından çıkan pis/zehirli su direk denize dökülmektedir.



Foto 7. Söğütlü sahilinden kaçak kum alımı. Akçaabat belediyesi Söğütlü ek binası bu alanın 200 metre güneyinde yer almaktadır. 


Söğütlü sahilinin böyle problemleri varken çözüm olarak böyle bir proje ortaya koymak denize bir düşmanlığın göstergesi olsa gerekir. Söğütlü ve Akçaabat kıyılarındaki kum siyah renklidir. Hornblende mineralinin ağırlıklı olmasından bu rengi almıştır.

Foto 8. Siyah kuma sahip Akçaabat\Yıldızlı kumsalı. Kumsalın bu renkte olması kıyıya boşalan derelerin akaçlama alanındaki hornblendece zengin yastık lavlar ve bazalt sokulumlarıdır.

Bu açıdan siyah kumsallar İzlanda’nın güney sahillerine benzemektedir. Bu ayrıcalıklardan ve Trabzon insanının deniz hasretini dindiren bu kumsalın ortadan kaldırılması kabul edilebilir bir şey değil. Bu yola alternatif olarak Darıca-Akçaabat-Yaylacık ve Söğütlü denizel taraçalar üzerinden bir yol planlanabilir. Lakin yetkililer bilirkişilere bir şey danışmadan birkaç kişinin toplanıp karar almasıyla böyle bir şeyin planının sunulması yüzyılımıza ters bir şeydir. Kamudan saklanan proje olur mu?. Belediye başkanı şimdi ise böyle bir projenin yapılmayacağını söyledi. Bakalım zaman ne gösterecektir. Özellikle Trabzonlu hemşerilerimizin bu konuda hassas davranması gerekmektedir. Maalesef yeni nesil yüzme bilmemekte. Niye sahil yok. Üstelik yok olmaya da devam etmekte. Lütfen duyarlı olalım…



Not: Atıf yapılmayan görseller şahsıma aittir. İzinsiz kullanılması durumunda intihal suçunu kabul etmiş sayılırsınız. 


KAYNAKÇA

Kadıoğlu, Y. (2018). Cumhuriyet Döneminde Akçaabat İlçesinde Nüfus Değişimi, Journal of Social & Humanıtıes Scıences Research, Sayı 25, 2213-2221.
Kadıoğlu, Y. Güner, Ö. (2018). 
Kıyı Çizgisi Değişimine Etkileri Açısından Yoroz Burnu - Sera Deresi Arasındaki Kıyı Sanat Yapıları (2002-2016),  Studıes Of The Ottoman Domaın, Cilt 8, Sayı 15.
Softa, M. (2018).
Tektonik Jeomorfoloji Ve Denizel Taraçaların Yaş Verileri Işığında Doğu Karadeniz Havzası Güney Kenarının Aktif Tektoniği, Dokuz Eylül Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı / Uygulamalı Jeoloji Bilim Dalı, Doktora Tezi.
Url-1:   https://www.akcaabathaber.com/karayollari-akcaabati-yok-sayiyor-15579h.htm (Erişim Tarihi: 15.04.2019).





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kamaz Fayı: Samsun’un Depremselliği?

Karadeniz'de Gelgit

Kadıralak Yaylası Menderesleri