Kayıtlar

2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Acıgöl Yok Oluyor

Resim
ACIGÖL YOK OLUYOR Denizli ile Afyonkarahisar illeri arasında, tektonik kökenli çanak içerisinde, Türkiye’nin en tuzlu ikinci gölü Acıgöl yer alır. Daha geçtiğimiz aylarda; 8 Ağustos 2019’da, merkez üssü Bozkurt/ Denizli’de Mw. 5.7 büyüklüğünde depremle hatırlanmıştı Acıgöl yöresi. Zira Neotektonikte, Anadolu bloğunun batıya kaçışıyla yörede açılma/genişleme tektoniği gelişmiş, normal ve oblik atımlı faylar zuhur etmiştir. Bu tektonik sistem hala devam etmekte ve yakın tarihlerdeki depremler bunu bize hatırlatmaktadır. Şekil 1. Acıgöl Yer Bulduru Haritası Acıgöl, kuzey ve güneyi normal faylarla sınırlı, graben niteliğindeki çukurluk içine yerleşmiştir. Göl, kurak iklim şartlarında bulunuyor olması dâhilinde çevresindeki karstik kayalardan ötürü tuzlu-acı nitelikte suya sahiptir. Göl suyunun fiziksel ve kimyasal özelliklerinin elverişliğinde, göl çevresindeki kurutma havuzlarında tuz üretimi, bilhassa da Sodyum Sülfat üretimi yapılmaktadır. Daha çok deterjan, kâğıt, cam

Dipsiz Göl: Buzul Gölü Mü?

Resim
DİPSİZ GÖL: BUZUL GÖLÜ MÜ? İdari olarak Gümüşhane İli merkez ilçeye bağlı Dumanlı Köyü\İstovrama yaylasında bulunan Dipsiz Göl, hidrolojik olarak, Trabzon’un Arsin İlçesinden denize dökülen Yanbolu Deresinin yukarı mecrasında bulunur. Gölün bulunduğu yükselti değeri 2086 m civarındadır. Harita 1. Dipsiz Gölü gösterir yer bulduru haritası. Gölün çapı yaklaşık 23 m olup, toplam alanı 457 m 2 dir. Dipsiz Göl’ün kamuoyunda duyulması, göl çanağında hazine aranmasıdır. Gümüşhane valiliğinin açıklamasına göre iki kişinin (?) göl çanağında; Roma imparatorluğuna bağlı Apollinaris lejyonunun hazinesi olduğunu belirtmesi üzerine, ilgili kurumların görüşü doğrultusunda kazı çalışması yapılmıştır. 06. 11. 2019 tarihinde başlatılan kazı çalışmaları 10.11.2019 tarihinde sonlandırılmıştır. Kazı neticesinde taşınmaz herhangi bir kültür hazinesi bulunamamış, üstüne üstlük göl çanağı hafriyatla doldurularak kapatılmıştır (Url-1). Basında geniş yankı bulması sonucunda dizleri titr

Seralar İle Örtülmüş Yüzey, El Ejido, İspanya

Resim
Seralar İle Örtülmüş Yüzey, El Ejido, İspanya Tarım, insanların temel ihtiyacı olan besinin üretilmesi için yapılan faaliyettir. Tarım ile üretilen mahsuller doğrudan besin ihtiyacımızı karşılaması yanında, bazı sanayi kuruluşlarının ham maddesini oluşturarak daha farklı mamullere dönüştürülür. Tarım için elzem olan ihtiyaç topraktır. Toprak ise düz ve düzey yakın yüzeylerde olduğu vakit, işlemesi oldukça kolaylaşır. Ayrıca bu yüzeylerde erozyonda az olacağından toprak kaybı bahis olmayacaktır. Topraktan sonra tarımı kontrol eden parametre iklimdir. Tabi iklim elemanlarından sıcaklık ve yağış tarımı daha çok etkileyecektir.  Her ne kadar optimum şartların olduğu arazilerde tarımsal üretim yapılsa da tarlanın dış etkenlere açık olmasından ötürü her zaman bir risk vardır. Ayriyeten aynı tarladan iki veya üç defa ürün almak için, bazen doğal iklim değiştirilir. İşte seralar bu ve daha birçok sebeplerden ötürü kurulmuştur. Toprağın bir bölümünün değişik örtü materyalleri ile dış

Karadeniz'de Yüksek Dalga = High Wave İn The Black Sea

Resim

İtalya Kumsalları: Jeolojinin Yansıması

Resim
İTALYA KUMSALLARI: JEOLOJİNİN YANSIMASI Kumsallar, bulunduğu kıyının ve art bölgesinin jeolojisini yansıtan birikim alanlarıdır. Bunun dışında bazı kumsallar kıyı çizgisinin önünde; ön kıyıdaki, yoğun deniz popülasyonunun bir neticesi olarak deniz kavkısı ile oluşmuşta olabilir. Lakin bu tip kumsallar çok az yaygındır. Kumsalları birbirinden ayıran birçok faktör olsa da kumsal rengi herkes tarafından kolayca ayırt edilebilecek bir ölçüttür. Kumsalın rengi, kumsala sediment (mıcır) taşıyan akarsu ve dalgalar tarafından belirlenir. Yalnız dalgaların ön kıyıdaki deniz tabanından ayırdığı sedimentin kumsal deposundaki oranı, akarsuyun kıyıya getirdiği sediment oranından azdır. Buna göre kumsala rengini veren malzeme çoğunlukla art bölgedeki sahadan erozyonla akarsuya katılan sedimentlerden sağlanır. Kıyıya getirilen bu sediment, dalgaların aktör olduğu kıyı boyu akıntısı ile kıyı kesimi boyunca dağıtılır. Kumsala rengini veren sediment içindeki minerallerdir. Bu mineraller kum bo

Söğütlü Vadisindeki Paleoheyelanlar

Resim
SÖĞÜTLÜ VADİSİNDEKİ PALEOHEYELANLAR Heyelanlar, yer şekillerinin evriminde kısa sürede-hızlı gerçekleşen kütle hareketidir. Bu doğal hadise ile birlikte arazi üzerinde bazen küçük ölçekli bazen de çok büyük ölçekli yer yüzeyi harekete geçebilmektedir. Böylece doğal süreç içerisinde gerçekleşen arazi evriminde, belki de binyıl içerisinde gerçekleşebilecek doğal arazideki değişimi, birkaç saniye içerisinde heyelan ile birlikte değişebilmektedir. Hatta alansal ve hacimsel büyük heyelan olayları büyük depremler dahi meydana getirmiştir.  Öyle ki 18 Şubat 1911 yılında, bugün Tacikistan sınırları içerisinde kalan Usoy bölgesinde, dünyanın en büyük heyelanı olarak bilinen Sarez heyelanı gerçekleşmiştir. 2.4 km 2 büyüklüğünde kaya kütlesi kaymış ve heyelanın sonucu olarak 7.8 Mw büyüklüğünde depreme neden olmuştur ( Ambraseys vd. 2012, Demirtaş, 2000). Oluşum tarihleri dışında birde oluşum tarihi bilinmeyen heyelanlarda vardır ve bunlar paleoheyelan olarak adlandırılır. Dünyanın b