Kayıtlar

Fındık Bahçelerini Tehdit Eden Turunçgil Uzun Antenli Böceği

Resim
  Fındık, anavatanı Türkiye olan, genelde saçak kök; bazı türlerde ise kazık kök oluşturan bir çalı bitkisidir. Ağaç formunda türleri de vardır. Türkiye’de yaklaşık 400,000 aile fındık yetiştiriciliğinden geçimini sağlamaktadır. Ayrıca Dünya fındık üretiminde ülkemiz yaklaşık %70 oranla ilk sırada gelmektedir. Türkiye’de fındık yabani olarak Güneydoğu, Akdeniz ve Ege kıyıları dışında hemen her yerde yetişebilir. Ancak ticari olarak Marmara ve Karadeniz bölgesinde yetiştirilmektedir. Bu bölgelerden Ordu, Samsun, Sakarya, Giresun, Trabzon, Düzce illeri üretim itibariyle önde gelir. Fındık, doğal birçok etmen tarafından zarara uğrayabilir. Bu doğal zararlar içinde hayvan sınıfında; böcek türleri ve akarlar gelir. Yerli böcek türleri ve akarlar fındık bitkisinde daha çok verim kaybına ve yıllık sürgünlerde azalmalara sebep olur. Ağacın gövde ve kök sistemine ciddi zarar verme durumları çok azdır. Ancak artan dış ticaret, Türkiye’de bulunmayan böcekleri ülkemize getirmiştir. Bu böcek türl

Ardos Gölü

Resim
ARDOS GÖLÜ Yer şekilleri, jeomorfolojik evrimde; yapı-süreç-zaman denkleminde, değişkenlerin tesiri nispetinde gelişirler. Bunlardan zaman değişkeni yer şeklinin oluşması için gereken süreyi tayin eder. Noktasal püskürme gerçekleştiren bir volkanın koni oluşturabilmesi bazen birkaç hafta, bazen de milyonlarca yılı bulabilir. Kütle-Yamaç hareketleri konusu altında incelediğimiz heyelanlar, jeomorfolojik sistem içerisinde oldukça kısa zaman zarfında arazi yüzeyinde çarpıcı değişimlere neden olan doğal olaylardır. Heyelanlar birkaç metrekarelik alanı etkileyeceği gibi birkaç kilometrekarelik alanı da etkileyebilir. Eğer ki heyelan sahası içerisinde insan yerleşimi varsa bu doğal olay, doğa kaynaklı afete dönüşebilir. Heyelanlar yazılı tarih içerisinde gerçekleşebildiği gibi, yazı öncesi karanlık dönemde de gerçekleşir. Dünya üzerindeki aktüel heyelanlar, insanlara afet getirdiğinden daha çok incelenirler. Ancak Paleoheyelan dediğimiz; tarih öncesi-geçmiş çağlardaki heyelanlar da, gelişe

Samsun Kıyılarındaki Deniz Dolguları

Resim
Samsun Kıyılarındaki Deniz Dolguları Deniz dolguları sahil şeridi dar olan yerleşmelerde sıklıkla görülür. Kıyı kesimindeki yerleşmelerin hacimsel ve ekonomik büyümesi, ekstra alan ihtiyacı gerektirir ve bu ihtiyaç da çoğunlukla deniz dolgusu ile karşılanır. Deniz dolguları aslında yüksek mühendislik isteyen tasarımlardır. Bundan dolayı ekonomik gücü yüksek olan kıyı kentlerinde deniz dolguları daha sık görülür. Ekonomik gücü düşük kentlerde ise planlı bir deniz dolgusu faaliyeti yapılamaz, sadece kıyı gelişigüzel çöp, hafriyat depolama faaliyeti yürütülür. Yalnız bu yanlış kıyı dolguları ise yarardan çok zarar getirir. Ülkemizde kıyı dolguları cumhuriyetin ilk yıllarına kadar gider. Bölge ayrımı yapmadan, kıyı bölgelerimizin tamamında deniz dolgularına rastlanılır. Tabi her kıyı dolgusu farklı bir ihtiyacı karşılamak için yapılır. Ege ve Marmara Bölgeleri kıyılarındaki deniz dolguları çoğunlukla ekonomik maksada hizmet etmek için inşa edilmiştir. Bu kıyılardaki dolgu alanlar

Kadıralak Yaylası Menderesleri

Resim
KADIRALAK YAYLASI MENDERESLERİ Akarsular dünyadaki yüzey şekillerinin hemen hemen tamamından sorumludur. Küçük, parmak ölçeğindeki oluklardan başlayıp devasa vadilerin oluşumundan Su; yani suyun yüzey akışı mesuldur. Derelerin, çayların, nehirlerin dünya yüzeyinde açmış oldukları vadiler kadar, arz yüzeyini kat ederken çizmiş oldukları akış yolları da ilgi çeker. Bazı akarsular düz bir kanal boyunca akış gösterirken, karstik saha örneğinde olduğu üzere; akarsu yüzeyde bir müddet hareket gösterdikten sonra yeraltına girip, yeraltında da bir süre akış gösterip tekrar yüzeye çıkabilir. Akarsular ayrıca menderesler çizmek suretiyle düz bir akış yerine kıvrımlı akış gösterebilirler. Diğer akarsu vadilerinden, sunduğu eşsiz güzelliği ile ayrılan menderesler, fiziksel ve teknik yönden incelemeye değerdir.  Resim 1 . Brezilya'nın batısındaki Amazon yağmur ormanlarında muhteşem görüntüsüyle menderesli akım gösteren Juruá Nehri. (Esa Earth Instagram) Dünya yüzeyinde bir vad

Karadeniz Tehtidindeki Liman Gölü

Resim
KARADENİZ TEHTİDİNDEKİ LİMAN GÖLÜ Kızılırmak Nehri, kaynağını Sivas ilindeki Kızıldağ’dan alıp, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale, Çorum illerinden bir yay çizerek Karadeniz’e döner ve nihayet Samsun’dan denize dökülür. 1355 km uzunluğa ve Türkiye’nin en büyük akarsu havzası niteliğine sahip Kızılırmak Nehri, takip ettiği yol boyunca bünyesine oldukça fazla miktarda alüvyon almış ve bunları Karadeniz kıyısında biriktirerek deltasını oluşturmuştur. Harita 1. Kızılırmak Deltasını Göstermektedir. Sol Altta ise Liman Gölü Kıyılarına Yapılması Planlanan Projenin Kapsadığı Alan Verilmiştir.  Kızılırmak Nehri sürekli su taşıyan bir akarsu olduğundan, ana akarsu vadisi ve bazı kollarına baraj ve regülatör inşaları yapılmıştır. İlk baraj 1959 yılında Kırşehir’de yapılan Hirfanlı Barajıdır. Takip eden yıllardan günümüze nehrin havzasında 30’u aşkın baraj yapılmış ve bu durum Kızılırmağın sediment yükünü azaltmıştır. Şekil  1. Kızılırmak Nehrinin Taşıdığı Sedimentin (m