Coğrafya Nedir: Başlangıç

Adını Eski Yunan'da geo-yer ; graphien-yazmak kelimelerin birleşiminden alan ve yerin tasviri/yazımı anlamına gelen Coğrafya /geographie , başlangıçtan günümüze kadar bu anlam doğrultusunda faaliyet yürütmüştür.  Coğrafya günümüze kadar çok farklı şekilde değişime uğramış kendisine ait bazı bilim dalları çok daha farklı alanda kendine öz çalışma yapmıştır. Örneğin kartografya ilk dönemde tamamiyle coğrafyanın bir kolu iken günümüzde ayrı bir bilim dalı haline gelmiştir. Coğrafya kendisinden bu kadar bilim çıkmasına rağmen toplumumuzda yanlış tanımlanıyor olması onun geleceği açısından sorun olabilir.  İnsan-doğal ortam arasındaki ilişkiyi açıklayan bilim, dağ, taş, nehir ezberleme olarak addedilmesi üzüntü verici bir olaydır. Toplumumuzun bu kanısını değiştirebilirmek için Coğrafya nın diğer Bilimler gibi ilkelerini bilmesi ve Coğrafya nın neyle uğraştığını anlaması, toplumumuzda Coğrafya kültürünü tetikleyecektir.  İlkelere bakacak olursak ilk olarak 'dağılış' ilkesini görürüz.  Coğrafi bilgini yeryüzündeki dağılımını inceler.  Daha sonra 'ilişki kurma 'ilkesi, herhangi bir olayın oluşmasında ortamın  etkenliği ile ilgili konuları araştırır.'Nedensellik ve karşılaştırma' ilkeleri ise coğrafi bilginin neden burada gerçekleştirdiğini ve farkı ortamlara adındaki farklılıklarını inceler.  Bu dört temel ilke coğrafi araştırma yaparken nasıl hareket edilmesini tayin eder ve bu ilkelere göre çalışmalarını yürütür.  Görüleceği üzere ilkelerin yolu üzere yapılan çalışma eğer doğal çevre ile insan ilişkilerini inceliyorsa bir coğrafi bilgi sayılabilir.  Çünkü insan -doğal ortam ilişkisi Coğrafya nın temelidir.  Bu şekilde ilkeleri yazdıktan sonra coğrafyanın tasnifini yapacak olursak ;  Doğal(fiziki)coğ. ,  Beşeri coğ. , bölgesel coğ. , tarihi coğ.  , planlama coğ. ve coğrafi informatik şeklinde genel kabul edilen şekilde tasnif yapabiliriz.  Sadece bu ana başlıklardan dahi coğrafyanın çok geniş bir bilim olduğu anlaşılacaktır. 

Örneğin sadece Doğal Fiziki Coğrafya 9 ayrı alt başlığı bulunmaktadır.(Klimatoloji,Jeomorfoloji,hidrocoğrafya, biyocoğrafya ... gibi) Sadece Fiziki Coğrafya da bulunan bu alt başlıklar diğer coğrafi kollarla da bağlantı içindedir (örnek, klimatoloji). Ayrıca sayılan her alt başlık kendi içerisinde de çok farklı inceleme alanlarına ayrılmıştır.  Görüleceği üzere tanımı, tasnifi ve bölümleri bu kadar geniş olan bir bilim nasıl olur da dağ taş ezberleme bilimi oluyor anlamıyorum. Ben burada elimden geldiğince kısaltmaya çalıştığım coğrafya tanımı nasıl olur da nehir, ova ezberleme bilimi oluyor!! . Daha pek çok konu varda yazının ana temasından çıkmak istemiyorum.  Buraya kadar coğrafyanın anlamına, ilgilendiği alana, ilkelerine ve tasnifine baktık.  Şüphesiz biz burada yazılanlarla coğrafyayı idrak edecek değiliz.  Şimdi asıl mesele olan coğrafyanın durumuna gelelim. Günümüz liselerinde Coğrafya dersi öğrencilere pratikten çok ezbere dayalı bir eğitim verilmekte ve bu sayede önemi kavranmayan bir ders haline gelmiştir.  ( bazı bilim insanları coğrafyanın liselerde okutulmaya başlanması için geç kalınmış demelerine değinmiyorum bile) 

Bu şekilde önemi anlamayan ders öğrenciler tarafından sevilmeyen, önemsenmeyen bir ders halini almıştır.  Sorabilirsiniz Coğrafya da hiç mi ezber yok? .  Tabi var , eğer coğrafyada işlem yapmak istiyorsak matematik te olduğu gibi rakamları bilmek gerekiyor.  Burda rakamdan kasıt dağ, ova, nehir, göl, akarsulardır.  Peki tamam sayılar bilindiği zaman Coğrafya bitmiştir diyebilirsiniz ama öyle değil.  Herkes 1 den 10 a kadar rakamları biliyor fakat herkes matematik yapamıyor.  Çünkü matematik te rakamlar araçtır,  önemli olan işlemdir.  Bu benzetmeden de anlaşılacağı üzere okullarda coğrafyanın rakamları öğretilmekte, işlem yapmadan bihaber bırakılmaktadır. Konu aslında çok uzun fakat ben burada yazımı bitirmek istiyorum. İnşALLAH coğrafya biliminin en iyi şekilde anlaşılıp okutulması zaman alacak bir süreç olmaz.  En kısa sürede coğrafyanın anlaşılmasını dilerim... 

Ömer Güner, Çankırı


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kamaz Fayı: Samsun’un Depremselliği?

Karadeniz'de Gelgit

Kadıralak Yaylası Menderesleri